Önceden herkesin olduğu gibi muhacirler köyünün insanlarının da tarım işlerinde en büyük kozu şimdilerde pek bulunmayan öküzlerdi. Hasat (ırgatlık) zamanı geldiğinde tırpanlarla biçilen ekin öküz arabalarıyla harman yerine taşınırdı. Sonra günlerce hatta haftalarca süren düven dönemi başlardı. Sürülen ekin akşam üstü çıkan poyrazda yellenir, saman tahıldan ayrılırdı.
Hayvan gücüyle tarımın güç olduğunu gören insanoğlu insan gücünü azaltmak, işi hızlandırmak için traktörü ve ona bağlı makineleri icat etti.
Köyümüze ilk traktör 1966 yılında girdi. İbrama (İbrahim Odacı) nın desteğinde oğlu Yanık Mehmet lakaplı Mehmet Odacı tarafından getirilen traktör halen oğlu Ahmet Odacı’nın garajında muhafaza edilmektedir.
Köyümüze ikinci traktörü ise Kamila lakaplı Kamil Sarıkaya 1977 yılında getirdi. Her iki aile de kendi harmanlarıyla birlikte diğer köylülerin harmanını da saat başı ücret karşılığında sürmeye başladı.
Gücü büyük traktör almaya yetmeyen köylülerimiz küçük traktör diye tabir edilen Başak traktörlerine yöneldi. Aslında su motoru olarak planlanmış olan bu traktörlerle köyümüzü önce Yaşar Karameşe ve Ali Çaycı (aynı gün birlikte) ardından Hüseyin Karameşe (Karaseyin) tanıştırdı.
Şimdilerde, artık herkesin kapısının önünde köylünün vazgeçilmez aracı haline gelen bir traktör mevcut.
Günümüzde ise tarım işleri artık saat başı ücret karşılığında biçerdöverlerle yapılmaktadır. Kim bilir belki bir gün, biçerdöverler de traktörün konumuna gelecek herkesin kapısının önünde kendi biçerdöveri olacak.
Elektrik
Çağımızın vazgeçilmez bir parçası olan elektrik 1800’lü yılların başlarında Faraday, Volta, Ampere, Ohm gibi bilim adamlarının ortak katkılarıyla keşfedilmiştir.
Dünyada ilk kez 1878 yılında kullanılmaya başlanan elektrik ülkemizde 1902 yılında (II. Abdülhamit döneminde) Tarsusta kurulan 120 HP gücündeki santralden elde edilmeye ve kullanılmaya başlandı.
Köyümüze ise elektrik dünyada kullanılmaya başlandıktan yüz yıl sonra 1985 yılında geldi. Gaz lambası, lüks ve idare ile aydınlanan insanlarımız bu tarihten sonra elektrik kullanmaya başladı. Elektriğin gelmesiyle televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrik süpürgesi, ütü gibi elektrikli ev aletleri de köyümüz hanelerinde kullanılır oldu.
Telefon
İletişim çağı olan günümüzde, kömürlü ve kurmalı telefonları hiç görmeyen köyümüz, 1993 yılında çevirmeli telefonla tanıştı. Böylece insanlarımız, ancak gelen gidenler aracılığıyla haberleşebildikleri uzaktaki annesi, babası, oğlu, kızı ve diğer akrabalarıyla hasret gidermeye başladı.
Su
Muhacirler köyünün sakinleri, köyde olmadığı için başlangıçta su ihtiyaçlarını köyün kenarında akmakta olan Araç Çayından karşılamaktaydı. Hem içiyorlar, hem hayvanlarını suluyorlar, hem de çamaşırlarını yıkıyorlardı. Suyun duru olduğu zamanlarda sorun olmuyordu belki; ama yağmur yağdığında bulanan suyu kullanmak hele ki içmek zordu.
Sonrasında çayın yanında bir su kuyusu kazıldı ve içme suyunu buradan karşılamaya başladılar. Daha sonrasında Karaçalar köyünün yukarısında bulunan içme suyu 3 km lik mesafeden insan gücüyle kanal kazılarak, boru döşenerek köye getirildi. Getirilmez, oradan buraya su gelmez diyenlere inat, Mehmet Odacı (Yanık Mehmet) ve Mehmet Sarıçam (Mandacı) ın insanüstü gayretleri ve köylünün desteğiyle 1965 yılının eylül ayında su köyün çeşmesinden akmaya başladı.
1998 yılında ise Karaçalar köyünün alt tarafında çay kenarında yapılan sondajlarda içme suyu bulundu. Borular döşenerek Gülükler ve Karaçalar köyleriyle birlikte Muhacirler mahallesine de su verildi. Eskiden eğrilerde asılı bakraçlarla, bidonlarla taşınan içme suyu artık evlerin içinde akmaya başladı.
Site Hakkında
Ziyaret etmekte olduğunuz site bir köy sitesidir. Amacı reklam ve iletişim kurmak; köyümüzü tanımayanlara tanıtmakla birlikte köylülerimiz arasındaki iletişim bağının kopmamasını sağlamaktır.